Daisypath Happy Birthday tickers

20 Mayıs 2010 Perşembe

Bütten Kızım :)

Dillendikçe daha bir tatlı oldun, derdini anlatman, isteklerini belirtmen hem senin için hem de bizim için o kadar rahat ve keyifli oldu ki... :) Cümleler kurabiliyosun.
Mesela, -anne bütten, bütten(lütfen) ya,
-anne budaya otuy.
-dedecim paaka dötüüsün. (Dedecim parka götürsün)
-hoppalada oynicam. sen de del anne.
-anne, baba yeyde? (Baba nerde)
-bende okuga gelcem, anne bap okicam (anne kitap okuyacağım)
-anne ben oğuncak oynicam (oyuncaklarla oynayacağım)
Evdeki salıncağına park diyosun. Sabah kalkar kalmaz salıncağın yanına gidip "ben paaka bincem" diyip oturuyorsun salıncağa. Sonra da baban ya da ben başlıyoruz seni sallamaya.
Birlikte bulaşık makinesini boşaltıyoruz, oyuncaklarını topluyoruz, çamaşır makinesine çamaşır koyup, çamaşır çıkarıyoruz (bana da ev işlerinde yardım etmeye başladın anlayacağın.) seninle vakit geçirmek çok zevkli şeker kızım.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Anneler Günü'nden Bir Gün Önce



Bugün iki anne-kız bir de Merve teyzemiz bir araya gelip gezelim dedik. Önce okulumuzun düzenlediği kermesi gezdik beraber. Tıklım tıklım kalabalık olduğu için okulun bahçesi fazla kalamadık, ardından Adana'nın ihtiyacı olan, çocuklu aileler için ideal,yeni açılmış olan çocuk dünyasına( Mekanın adı İngilizce.İngilizcesini yazmak istemedim.) gittik. Ailelerin rahat rahat oturup çayını yudumlarken çocukların da koşup oynayabileceği, hayvanlarla tanışabileceği, canı sıkıldığında oturup oyuncaklarla meşgul olabileceği güzel bir mekan. Umarım bundan sonra bu tarz yerler Adana'da çoğalır; çünkü çocukların gönlünce eğlenebileceği bir yer yok.
İki anne-kız dondurmalarımızı yedik, teyzeyle salıncağa bindik, hayvanlarla konuştuk, Duru kız arkadaşlarını görünce bir daha da onlardan ayrılmadı. Bu gün annem için benim için kızım için kızımın teyzesi için çok güzeldi.
Annem, anneler günün kutlu olsun annem benim, canım benim. Seni çok seviyorum canım annem, zaman zaman sert konuşup seni kırsam da, çok üzülüyorum canım annem. Ağladığımda dayanamayıp bana sevgini göstermek için gelip sarılmak yerine uzaktan da olsa bana bakıp "ne istiyorsan onu yap kızım, canını sıkma, üzülme, senin kızın üzüldüğünde ne hissediyorsan bende öyle oluyorum" demen. Bana ve kardeşlerime gösteremediğin sevgiyi, ilgiyi, şefkati yoğun bir şekilde Duru'ya göstermen aslında her şeyi açıklıyor. Hayat mücadelesi vermekten bizi yaşayamadın annem benim, biz de seni yaşayamadık. "Keşke annem çalışmasaydı da ev hanımı olsaydı" dediğim zamanlar çok oldu anne, çok üzülürdüm okuldan eve geldiğimde evin yalnızlık dolu soğuk havasıyla karşılaşmaktan. İsterdim ki evde annem olsun sıcacık yemeği önüme koysun, sobayı yakmış olsun, sıcacık bir eve gideyim. Okula giderken hep bunun hayalini kurardım.Çocukluğumdan hatırladığım en güzel şey ne biliyor musun canım annem, sen babam ve kardeşlerimle pazar günleri yaptığımız pikniklerdi.
Maddî yokluk sayenizde hiç görmedim;ama manevî yokluk çok çektim annem, bizim geleceğimiz için rahatlığımız için bizi yalnız bıraktın biliyorum;ama ne bilim işte, çocuk değil miyiz özlerdim seni.
Bana her zaman şu öğüdü verirdin:"Kızım oku, ekonomik bağımsızlığın olsun." Okudum anne sayende çok iyi yerlere geldim, Teşekkürler...
Seni hiçbir zaman üzmek, kırmak istemem annem, seni çok seviyorum çok. (Kızın Pınar)



Parmak Yakalama Oyunu

Seni giydirmek bu aralar o kadar zor ki, üstüne bir şey giyme veya çıkarma olayını hiç sevmiyorsun. Öyle bir şey yapmaya kalkışsam basıyorsun yaygarayı. Ter içinde kalıyorum seni giydiricem diye küçük hanım. Bu yüzden seni giydirme işini babana havale ettim artık. Uydurduğu oyunlarla çok rahat bir şekilde kıyafet değişimi yapabiliyor seninle. Meselâ, geçen "hadi parmaklarını yakalayalım kızııım" diyerek başladı kıyafet değişimine. Kazağın kolunu yavaş yavaş çekiyor ki olay heyecan kazansın, aaa bu parmak da neydeymişş, diyerek giydiriyor bir kolunu. Kazağın kolundan bir parmağın göründüğü anda baba büyük bir heyecanla:"aaa buydamıııışşş" diye bağırıyor ve sende bağıra bağıra ağlamak yerine kahkahalarla gülüyorsun bu duruma...