Daisypath Happy Birthday tickers

29 Temmuz 2010 Perşembe

Emzik Maceramız Sona Erdi

Yaylada sana emziği bıraktırma kararı aldık ve babanla büyük bir sebat içinde emzik ve sana karşı dirençli olmaya çalıştık. Eski usul, sakıza saçımdan bir tutam yapıştırıp sakızı emziğe buladım, akşam olup yatmak için emzik istediğinde emziğini verdim eline, şöyle bir baktın bi daha baktın sonra emziği bana uzatıp "anne emcik kıy oymuş, yıka" dedin, bende "ıııyy ben kılı hiç sevmem, onu ben yıkamam, pis olmuş, midem bulandı" diyerek geçiştirdim, babandan yıkamasını istedin , o da aynı tepkiyi verince emziğe tekrar tekrar bakıp bana verdin. Halama gündüzden bir bez bebek yaptırmıştık seninle, akşam yatarken de yanına o bez bebeğini verdim o şekilde uykuya daldın. Daldın dalmasına ama gece 3'te çığlık çığlığa uyandın, emzik istiyordun, 1 saat kadar emzik krizi(ağlama nöbeti) geçirdin. O ilk geceden sonra sonraki günler emzik aklına gelmesin diye seni bir an bile boş bırakmadık, sürekli kafanı meşgul ettik, bir baban bir ben.İkinci gün sabah emziği sordun, ben emziği getirdim, uzaktan kılı gördüğün anda miden bulanıyordu, "anne dötür yıka"diyordun ben de aynı cevabı veriyordum. Akşam yatma zamanı geldiğinde "anne emdik istiyorum" dediğinde ben "tamam, getireyim kızım" dedim, bu sefer sen,"ııhhh getirme, anne emdiği sen mi kıy yaptın?" şeklinde bir soruyla karşı karşıya kaldım, buna karşılık olarak da "hayır kızım, emziğini Ahmet dedenin kedisi kıl yapmış, kedinin her tarafı kıl ya, senin emziğinin üstüne yatmış emzik de kıl olmuş" dedim. 3.,4. günler sadece sormakla yetindin.Baban da bende sana sürekli "benim kızım abla olmuş, emziği bırakmış" şeklinde telkinlerde bulunmayı da ihmal etmedik tabi. Artık emziksiz uyumaya hemen hemen alıştın. Bundan sonraki hedefimiz de seni emzik emen çocuklardan uzak tutmak.

Yayya güzel, ben yayyaya gitcem


Evet, yayla hakkındaki düşüncelerini özetleyen bir cümleyi başlık yapmak istedim. Betonarme binalar yerine dağ, taş, orman, börtü böcek görmek ve bunları kafanda tam olarak anlamlandırdığın için bu sene yayla sezonu bizim için daha eğlenceliydi. Her şeye ve her sese "anne, bu ne, bu ne?" diye soruşun suratını ciddileştirerek bir cevap beklemen, "anne hadi çiçek toplayayalım" deyip birlikte çiçek toplamamız sonra benim elimdeki çiçekleri alıp "bu benim olsun",kendi elindekileri de bana verip "bu da senin olsun" demen, babaannemin keçilerinin yanına gidip onları dakikalarca seyretmen ve onlarla birlikte "beee, beee" demen, dedenin ormanın içinde iki ağaca bağladığı hamağı göstererek "anne bak paaak" deyip parka doğru(hamağa) yol alman, taşlara,toprağa elimize başka bir taş alıp resim çizmelerimiz, çubuklarla atçılık oynamamız, babana "ben yardım yapcam baba" deyip babanla semaveri yakmaya çalışman, kediyi gördüğünde gidip "tedi tedi" diyip okşaman,kayu aşığı olup çıkman ve bize "anne ben yayyu izlicem, bana yayyuu aç" demen(koparırım ben o tatlı dilini:)) daha neler neler...

20 Temmuz 2010 Salı

Annee,buya hep kum :)


Seninle geçireceğimiz ilk deniz tatilimizdi bizim. Baban da ben de çok merak ediyorduk tepkilerini. Sonunda oldu, Mersin'in Taşucu beldesinden bir yazlık kiralayıp, aldık soluğu mis gibi deniz kokulu bir yerde.
Özlemişim denizi,kokusunu, dalgaların sesini... Babamın yayla sevdası koparmış bizi bir anda denizden, sımsıcak kumlardan... Ben seni koparmayacağım, iki güzel şeyi de farklı zamanlarda kısa aralıklarla yaşaman için her iki yeri de göreceksin.
Sahili görünce ilk tepkin bu oldu: " Annee, buyaa hep kum!" diye sevinçle bağırarak attın kendini kumların içine ve doyasıya oynamaya başladın, hiç sıkılmadın, bizde hiç dokunmadık sana. Denizle tanışman geçen yıl dedengille olmuştu, bu yıl ondan dolayı sanırım hiç yabancılık çekmeden girdin suya, "anne ben yüzüyom, baba ben yüzüyom, biz yüzüyoz" diye de bir şarkı tutturdun denizin ortasında. Keyfine diyecek yoktu, doyasıya eğlendin, eğlendirdin bizi kızım.Her kuma dokunduğunda "anne eyim pis oldu" diyip yanıma gelmen, benim açıklama yapmam, kendi başına simidini takıp suyun içine girme denemelerin, denizin içinde "bıyakın beni" diyip kendi başına yüzmeye çalışman, dalga geldiğinde suyun gözünü yakmasıyla bize "dötür beni", "kuma dötür","çıkar beni","baba al beni" şeklinde cümleler kurman hepsi ayrı bir güzellikti bizim için. Bu 9 günlük gezimizi Mersin'de bulunan cennet-cehennem mağarasıyla sonlandırdık.
Bu arada devrik cümle çok kullanıyorsun şair dilli kızım benim.

8 Temmuz 2010 Perşembe

07.07.2010 (2 YAŞINDASIN ARTIK)

Merhaba güler yüzlü, hümanist, pozitif, rahat kızım,

Dün saat 09.45 itibariyle iki yaşına girdin, doğum gününü kutlarken her şeyin daha bir farkında olduğun için bir başkaydı bizim için pastayı getirmek, senin üflemeni beklemek, sana "iyiki doğdun Duru" şarkısını söyleyip senin "yaçacın yaçacın" nidalarıyla hoplayıp zıplaman, tekrar tekrar mumları söndürüp yakmamızı istemen...
Yeşim Halanın geçen yıl sana aldığı abiye kıyafet modasını bu sene de halan sürdürdü ve sana çook şeker pembe bir abiye kıyafet daha aldı ve geceyi onunla tamamladın. Ayrıca bu sene bir fark daha vardı, Mustafa amcanın nişanlısı Dilber yengen. Bugün Miraç kandili, Rabbimden dileğim kızım sağlık, huzur, mutluluk ve başarı ömrün boyunca seninle olsun. Doğum günün kutlu olsun, nice güzel, neşe dolu yıllar görmen ve yaşaman dileğiyle...
Fazla söze gerek yok, fotoğraflar konuşsun benim yerine :)




6 Temmuz 2010 Salı

Adam Olmak


Tuhaf duygu şu babalık…Birçok şeyi baba olunca tatmaya başladığınızı fark ediyorsunuz.Küçük ,minik şirin bir yaratık hayatınıza yön vermeye başlıyor.Daha önce hiç fark etmeden önünden geçtiğiniz çocuk parklarına bu sefer daha bir başka bakıyorsunuz.Kullanılan oyun aletlerinin çocuğunuza zarar verebilecek bir arızası var mı?Gelen tipler nasıl insanlar?Kum havuzu var mı?Kum havuzunda hayvan pislikleri var mı?...Daha önce öldürseler izlemeyeceğiniz çocuk programlarının saatini ezberliyorsunuz ve oturup kızınızla birlikte yorum yaparak izliyorsunuz.(Tıpkı futbol yorumlamak gibi:))Sonra birden büyümüş halini hayal edip kaybedeceğiniz korkusuyla birden irkiliyorsunuz.Sen büyüme kızım ben seninle hep kayu izleyeyim diye geçiriyorsunuz içinizden…Ve anlatamayacağınız,anlatmaya kelimelerin gücünün yetersiz kalacağı birçok duygu kalbinizde birden ortaya çıkıveriyor.Kelimeler duyuyorsunuz sizi çok güldüren,cümleler kuruluyor daha önce duymadığınız ,adım adım ,katre katre hayat süzülüyor kızımla yaşadığım her andan.Eskiler ,adam olmak için askere gitmek gerek derler,ya da askere gitmeyene adam denmez derler.Eskilerin bir yanılgısını fark ediyorum,hayır diyorum eskilere adam olmanın askerlikle bir alakası yok,adam olmak için adam gibi baba olmanız gerek…Kızım, sayende adam oldum,her şeyinle her zaman hayatımda ol,SENSİZ HAYAT ÇOOOOOOOKKKKK BOŞMUŞŞŞ…(BABAN)

1 Temmuz 2010 Perşembe

Babayla havuz sefası


Geçen yıl dayın sana havuz almıştı, Durucuk suyla oynasın, bıcı bıcı yapsın, mutlu olsun diye. Geçen sene küçük olduğun için pek anlamamıştın, pek farkında değildin oynadığın şeyin. Bu sene babanla zevkini çıkara çıkara bol bol oynadın, yüzmeye çalıştın minik havuzunda. Arada bir ördeklerini götürüp yüzdürdün, bazen de bebeğini "bıcı bıcı yaptııcam ben anne" diyip yıkadın havuzunda. Babanla senin havuz sefanızı da görüntülemek bana düştü şeker kızım :)