Daisypath Happy Birthday tickers

24 Ağustos 2010 Salı

Sen de sevin anne!

Geçen gün, "sana yardım yapıcam anne" diyip geldin mutfağa yanıma, o sırada bende yemek yapıyordum, bulaşı yıkamak istedin, tezgahın üstünde bir iki kaşık, bi de cezve vardı, çıkardım seni sandalyenin üstüne başladın elin döndüğünce yıkamaya kap kaçağı. Ben de bu arada seninle konuşuyorum:
-Duru anneanneninde bulaşığını yıkamaya yardım edecek misin kızım
-Edicem anne
-Aferin benim kızıma, anneannen çok sevinir o zaman kızım, dedim. Sen:
-Sen de sevin anne, dedin bana.
Canım benim sevinmez miyim, senin her şeyine seviniyorum, zaman zaman bazı bağırtıların beni çileden çıkartsa da ben seni her şeyinle seviyorum ve seviniyorum.

Ne çabuk büyüyorsun

Zaman zaman fotoğraflarına bakıyorum bir de şimdiki haline, çok çabuk büyüdüğünü görüyorum, korkuyorum, ilerde nasıl bir gelecek seni bekliyor, sağlıklı bir birey olabilecek misin, zamanın tehlikelerinden kendini koruyabilecek misin vs. O kadar çok şey var ki beni endişelendiren. Annelik ne zor bir meslekmiş böyle.Beni sende anne olunca anlayacaksın aynen benim olduğum gibi...

19 Ağustos 2010 Perşembe

Duru'nun Deklanşöründen...









Poz ver Anne...:)

Emziği bıraktıktan sonra konuşman daha anlaşılır oldu. Sözcükleri çok güzel telaffuz ediyosun, hem biz anlayabiliyoruz hem de bebek dilinde olduğu için seni ayrı bir sevimli kılıyor.Önceden söylediğin şeyler tek tük olduğu için buraya aktarmam kolay oluyordu; şimdi seri bir şekilde konuştuğun için hangi birini yazacağıma karar veremiyorum.

Elinde fotoğraf makinesi habire "poç ver anne,poç ver baba" diye diye fotoğraflarımızı çekip duruyorsun.


Bazen ben mutfaktayken yanıma gelip "sana yardım yapcam anne" diyosun. "bende yıkicam" deyip geçiyosun tezgahın başına. Elinden geldiği kadar çaba sarf ediyosun o tabak çanakları yıkamak için.


İlerde güzel sanatlarla uğraşacaksın sanırım elinden boya kalemleri düşmüyor,bir arada müzik aletleri düşmüyodu elinden.(suluboyayı eline aldın mı boyanmadık hiçbir yer kalmıyor tabi )
.