Daisypath Happy Birthday tickers

21 Haziran 2012 Perşembe

Mehmet Çağlar dayının mezuniyet töreni







Geçen hafta Çağlar dayının mezuniyet töreni vardı Mersin'de. Coşkulu ve bir o kadar da duygulu geçti bizim için. Annemin gözleri yaşarmıştı, kardeşimin mezuniyetinde bulunmak ona farklı hisler yaşatmıştı, ilk defa birimizin mezuniyet törenine katılıyordu, tuhaf hissediyordu kendini.
Babamda tam belli etmese de mutluydu o gün, o kadar mutluydu ki kardeşimin cübbesini kendi giyecek kadar da keyifliydi.
Allah hayırlı etsin kardeşim.

Amcamın düğününde en güzel bendim, gelinden bile güzel:)





Geçen haftalarda kızımın Ferit amcasının düğünü vardı, tatlişkom düğün için kendine mavi bir gelinlik ve saçları içinde mavi çiçekler beğendi. Yalnız bir eksiğimiz vardı o da ayakkabılar. Ne yaptık ne ettiysek Duru Hanım'ın ayakkabı konusunda fikrini değiştiremedik. Mavi gelinliğimizin altına giydik pembe sandaletleri. Kendisi öyle beğendiği için öyle giymek istemiş küçük hanım, biz de karışmadık bu kararına.
İlk defa benim tatlı meleğim, kendi isteğiyle kalkıp dans etti pistte, yerine hiç oturmadı, "hadi anne oynayalım, hadi baba dans edelim" nidalarını duymak çok şaşırttı bizi çok :) Onun isteğiyle biz de pek fazla oturamamış olduk yerimizde. Geline de " ben senden daha güzelim" diyerekten laf atmayı da unutmadı tabi düğünün ortalarında :)
Düğünün en güzeli benim tatlı kızımdı.

Her sabah bir dondurma


Her sabah bir dondurma yemeyi alışkanlık haline getirdim. Sabah uyandıktan sonra bir biberon süt ardından da bir dondurma harika gidiyor, denemelisiniz, ben çok seviyorum. Ağzım, yüzüm, kıyafetlerim bazen de koltuklar birazcık çikolata olsa da insana mutluluk veren çok güzel bir şey :)
Bu aralar evciliğe takmış durumdayım. Alıyorum elime Çilek kızlarımı, gidiyorum ya annemin ya da babamın yanına "hadi oyun oynayalım, evcilik oynayalım" diyerek sıkıştırıyorum onları. İlgim sürekli oyundan yana, bu arada arkadaş çevremde arttı. Apartmanda benim yaşımda bulunan çocuklarla görüşüyoruz, zaman zaman aramızda "ben bilirim, ben daha büyüğüm, ben yaparım" tartışmaları çıksa da annelerimiz orta yolu bulmada bize yardımcı oluyorlar. Seneye de anaokuluna başlıyorum, annem orda daha çok arkadaşım olacağından bahsediyor. Bakalım nasıl olacak!

3.5 yaşında bir fotoğrafçı

Annemgilin yeni fotoğraf makinesi bugünlerde benim için revaçta, eskisini ben birkaç defa yere düşürerek bozduğum için annemler benim her anımı görüntülemeyi kaçırmamak için başka bir fotoğraf makinesi aldılar. Her zaman olmasa da arada sırada annemin uzuuun bir tembihlemesinden sonra veriyorlar elime makineyi, ben de başlıyorum ilgimi çeken şeylerin fotoğrafını çekmeye. Bakın bakalım beğenecek misiniz benim fotoğrafçılığımı :)







ÇOoook uzun bir ara

Yazma isteğim mi fazla olmadı yoksa bahaneler uydurup savsakladığımdan mı oldu bilmiyorum, bir türlü bilgisayarın başına geçip de senin o güzel gelişimin hakkında bir şeyler yazamadığım için beni affet. Bir sene olacak nerdeyse bloğa bir şeyler yazmayalı, bu arada ne gelişmeler olduysa onları bölüm bölüm yazacağım inşaallah!

Duru Karda :)) (Karboğazı)

Kış mevsiminde durmadan söylediğin cümlelerdi "anne, beni kara götürün,anne burada neden kar yok, kara gidelim..."
Bir türlü fırsat bulup biz götüremesek de seni" kar"a, anneannengil senin için Karboğazı'na sana  "kar"ı göstermek için ayaklandılar bir sabah. hazırladık biz de bir gün önceden leğenleri, çizmeyi, atkı, eldiven ve bereyi... Adana'da bunları kullanmak gibi bir lüksümüz olmadığı için sadece çok soğuk ve kar olan memleketlere gittiğimizde hatırımıza gelir böyle şeyler :)
Çok eğlendiğini ve mutlu olduğunu gördüm fotoğraflarında, Merve teyzenle kardan adam yaptığını görmek, ordan dönüşünüzde kardan adamın üzerinden atkı ve bereyi aldığınızda Merve teyzene "hayır, almayalım kardan adamımız üşür sonra, atkı ve bere onda kalsın" şeklinde konuşmaların bana "keşke bende yanında olsaydım" düşüncesini geçirtti aklımdan.
Sen büyürken büyümeni daha çok seninle yaşamak için, hayatının her alanında olabildiğim kadar yanında olacağım kızım.