Daisypath Happy Birthday tickers

23 Ocak 2011 Pazar

FELEKTEN BİR GÜN

Anneanneye geldim, baktım benim hanım daha gelmemiş. Kızım da “sıkıldım baba!” deyip duruyor. Dedim “hadi kızım seni kaçırayım”. O sevinci görmek bile çok şeye bedeldi. Arabamıza atladık, baba- kız Real’in yolunu tuttuk.(Havalar soğuk olunca mecburen kapalı mekan) Çocuk parkına girdik, bütün her şeye bindik, kızım anne oldu ben bebek; o sürdü ben arka koltukta yolculuk yaptım. Ordaki ablalar polis oldu, onları görüp saklandık(yanlış olduğunu bilsem de bazen kızıma kucağımda araba sürdürüyorum ve polis görünce saklanması gerektiğini öğrendi.Türk mantığı aynen devam yani) Oradan çıktık, bütün Real’i bir baştan bir başa geçip trene bindik, her adım oyun , her adım soru ve her adım neşe içinde geçti. Sormanın sonu yok, soruyor, soruyor ve soruyor, nefesimiz yettiğince cevaplamaya çalışıyoruz sorularını, cevapladık bitti diyoruz , küçük bir AMA NEDEN? Cümlesiyle her şeyi başa alıyoruz. Praktiker’e bile girip tamir için gerekli alet edavata baktık.

Tam her şey süper gidiyor derken kızımın dudaklarından ona göre normal,bana göre ise hiç umulmadık o masum cümle çıktı:

BABAA ÇİŞİM DELDİ.”

Önce kısa bir panik, sonra çişe götürecek uygun bir bayan arama fikri, fikrin çıkmasıyla kaybolması bir oldu.(öyle herkese güvenemem ben kızımı)
Kaptığım gibi daldım erkekler tuvaletine… Olamaz! Bütün tuvaletler dolu, kapıları tıklattım, ses veren yok. Duru kıvranıyor…Sağa sola bakın …Pisuvar???Hayır olmaz orası pis.
Lavabo:) evet evet tek mantıklı çözüm! Ve kızım gel dedim tuttum lavaboya. Duru hem çiş yapıyor hem soruyor:

-Baba ben neden buraya çiş yapıyorum?

-Çünkü bütün tuvaletler dolu kızım.

-Neden bütün tuvaletler dolu baba?”

-Çünkü insanlar çiş yapıyor kızım?”

-Ama neden baba? :)

AMA NEDEN?

AMA NEDEN?

ÇÜNKÜ SENİ SEVİYORUM KIZIM, HEM DE ÇOK SEVİYORUM. NEDENİNİ SORMA, SEVMENİN NEDENİ OLMAZ KIZIM.

BABAN

16 Ocak 2011 Pazar

Yılbaşı Öncesi


Uzun zamandır kendime vakit ayıramıyordum, geçemiyordum bilgisayarın başına bir türlü, elimdeki kitabı süründürdüm günlerce, yazılılarım birikti elimde, teyzeni o kadar özlemişim ki onunla oluyoruz sürekli. Eve de yatmadan yatmaya uğrar olduk. Seninle ilgili anlatacaklarım da birikti tabi doğal olarak.
Tam bir oyun çocuğu oldun şu sıralar. Sürekli oyun oynuyoruz, hayalî evimiz, marketimiz, topumuz, tahtamız, böreğimiz, tavamız, oklavamız... vs oyuncaklarımız var. Onlarla oyun kurup oynuyoruz birlikte. Bayılıyorsun komşuculuk oynamaya, komşuculuk oynarken unutup da "kızım" dediğimde sana "Hayıy annee! Ben komşuyum komşu, bana komşucum diyeceksin" şeklinde beni uyarıyosun. Mutfakta iş yapmak da kolaylaştı artık benim için, orda işim olduğunda hadi gel kızım komşuculuk oynayalım deyip başlıyoruz mutfakta komşuculuk oynamaya, hem ben yemeğimi yapıyorum hem de seninle kahve içip sohbet ediyoruz, sıkıldığımızda hadi arabacılık oynayalım diyip biniyosun çamaşır selesinin içine ben sürmeye başlıyorum seni, hayali parka gidiyoruz, sonra araban bozuluyor ben bu defa tamirci oluyorum, tamir ediyorum arabanı. Bu oyunu oynarken bi on defa araban bozuluyor bana getiriyorsun yaptırmaya. Arabanın anahtarı da kırmızı oluyor.
Bazen de bebekçilik oynuyoruz seninle. Biz bebek oluyoruz sen anne oluyosun, bizi öpüp kokluyorsun, ağlayınca sarılıyosun "ağlama bebeğim ağlama" yapıyosun bazen de "ağlaysan ağla" diyosun. Bunu ilk duyduğumda şaşırmıştık. Allah allah biz sana hiç böyle davranmamıştık, nerden öğrendin ki diye kendimizi sorgularken, bir gün anneannenin, senin mızmızlandığın bir anda sana sütünü getirirken şakayla "ağlarsan ağla ya Allah allah" dediğine şahit olunca anlaşıldı her şey. Bizi aynen model alıyorsun, biz sana nasıl davranırsak sen de bebeklerine aynı davranışları sergiliyorsun, o yüzden daha dikkatli olmamız gerekiyor sanırım.

Her gittiğim yere seni de götürmek alışkanlık oldu, daha zevkli oldu artık seninle dışarı gezmeleri. Anne - kız durmaz olduk, bir gün Seda'da bir gün Semra'dayız. Başka bir gün de yolumuz nereye düşerse :) Seda aakadaşın nereye gidersek "Duru'yu da alalım Pınar" diyor. O yüzden benim arkadaş grubum seninde aakadaşların oldu şekerim :)
Okulda Müzik Öğretmenimiz Cihan Bey'in düzenlediği konsere de gittik seninle;fakat uykun geldiği için fazla zevk almadın konserden erken çıkmak zorunda kaldık.



Yılbaşı öncesi Seda aakadaşının okulda yapacağı yılbaşı etkinliğinin provasına gitmiştik seninle. Çocuklarla olmak, onlarla oynamak çok hoşuna gitti. Biz yetmiyoruz artık sana.



Semra aakadaşında Aşure Günü düzenlemiştik. Seda teyzenle atçılık oynarken :)
3.5 yaşında seni anaokuluna gönderme kararı aldım.(İnşaallah)
Sevgili blog arkadaşım Gül'ün, sitesinde bahsettiği kitabı alıp okudum geçenlerde. İlkim Öz'ün Anneler ve Kızları adlı kitap annelerin başucundan ayırmaması gereken, rehber niteliğinde bir eser. Faydasını gördüm, daha farklı görüyorum şimdi seni :)