Daisypath Happy Birthday tickers

3 Aralık 2009 Perşembe

Çocuğumuzun her istediği yapılmalı mı?


Çocukların tüm istekleri hemen karşılanıyor.Emek vermeden, yorulmadan ve hak etmeden her istediğini elde eden bir nesil oluştu. Her istediği anında karşılanan bu nesil ne yazık ki mutlu değil. Memnuniyet eşikleri çok yükselen bu çocukları anne babalar ne yazık ki mutlu edemiyor.
Her isteği karşılanan çocukların mutlu olacağı düşüncesinin yanlış olduğu anlaşıldı. Anne babaların çocuklarına karşı nasıl davranması gerektiği konusunda uzmanlar farklı düşünüyor.

NP GRUP Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden uzman çocuk ergen psikiyatristi Dr. Serdar Alparslan moralhaber.net'e bu konudaki düşüncelerini anlattı:

Çocuklar artık hiçbir şeyden mutlu olmuyor. Bir şeyi ebeveyninden ısrar ve heyecanla istemesine rağmen alındıktan kısa bir süre sonra onu bırakıp başka bir şey istemeye başlıyor. İşte bu ısrarlı istekleri artık karşılamakta zorlanan ve ruh sağlığı bozulan anneler buna çözüm aramak için bizlere başvuruyor.
Çocuğunu mutlu edemediğinden yakınan anne babalara artık çok sık rastlıyoruz. Ebeveynler bize durumu aktarırken; genellikle "Her istediğini alıyoruz, sorun nerede anlayamıyoruz" diyerek yakınıyorlar.
Bizlere bu şikayetlerle gelen anne babaların çocuklarının her istediğini yapmanın aslında çocuk eğitiminde hatalı bir davranış olduğunu bilmelidirler. Çocuk eğitiminde anne ve babanın amacının ileriki hayatında zorluklarla baş etmeyi başaran, mutlu olan ve çevresine de bunu yayan, üretken birer fert yetiştirmek olmalıdır.
Bunun gerçekleşebilmesi için çocuğun bazı kuralları öğrenmesi gerekir. Çocuk isteklerini erteleyebilmeli. Eğer gerekirse isteklerinin gerçekleşebilmesi uğrunda mücadele etmeyi küçüklüğünden itibaren öğrenmelidir.

İç disiplin olmalı
Çocuk isteklerini elde edebilmek için bir iç disipline sahip olmalıdır. Her isteği hemen yerine getirilen çocuklar hayatta pek çok zorlukla karşılaşırlar. Her şeye kolaylıkla sahip olabildiklerinden isteklerinin peşinde koşmayı ve zorluklarla baş edebilmeyi öğrenemezler. Dolayısıyla da sahip oldukları şeylerin değerini genellikle bilemezler. Ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de çevresindeki insanlardan aynı şeyleri beklerler. Alıştıkları şekilde her isteklerinin itirazsız yapılmasını isterler. İşte ileriki yaşamda bu çoğunlukla mümkün olmaz ve o zaman sorunlar başlar. Ardından hayal kırıklıkları gelir, depresif durumlar söz konusu olur. Bu şekilde büyüyen çocuklar evinde eşiyle, işyerinde iş arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler kurup geliştiremezler.

Çocuk kendini denetlemeyi öğrenmeli
Disiplinin maksadı nedir? Disiplinden maksat çocuğu katı kurallarla bir kalıba sokmak olmamalıdır. Buradan hedeflenen şey çocuğun kendi kendisini denetlemeyi öğrenmesini sağlamaktır. Çocuğa eğitim verilirken sevgi ve saygı çerçevesinde yaklaşılmalıdır. Tutarlı ve yeri geldiğinde esnek davranılmalıdır. Bu ileri yaşamı için çok önemlidir.
Hem anne babalar hem de öğretmenler çocukların hata yapabileceği unutulmamalıdırlar. Çocuklara kimi hatalarını görüp düzeltebilmesi için fırsatlar verilmelidir. Bunların öğrenilen şeyler olduğu unutulmamalıdır.

Eğitimde her zaman aşırılıktan uzak durulmalıdır. Katı ve sadece cezaya dayalı bir yaklaşım çocuğun anne babaya karşı öfkeli ve tepkisel davranmasıyla sonuçlanır. Ayrıca çocuklar bu yanlış yaklaşım sonucunda pasif ve özgüveni az kişiler olarak yetişirler.
Şunu da unutmamalı anne babalar. Aşırı serbestlik ve sınırsız imkanlar sunmak da yararlı değildir hatta sakıncalıdır. Tüm olumsuz davranışlarının tolerans ile karşılandığı hoş görüldüğü bir ortamda büyüyen çocuk doyumsuz olur. Bu çocuklar sosyal ortamlarda uyum güçlüğü yaşarlar.
Yetişme devresinde gördüğü ilgi ve serbestliği göremeyen çocuklar yetişkinlik dönemlerinde sinirli ve hırçın, söz dinlemeyen birer fert olurlar. Bu da beraberinde dışlanmayı ve mutsuzluğu getirir.

Anne baba tutarlı davranmalıdır
Çocuğun doğruyu ve yanlışı öğrenebilmesi için neyi yapabileceği ve neyi yapmaması gerektiğini öğretmek ve bu konuda tutarlı olmak anne babanın görevidir. Çocuk eğitiminde yapılan hataların başında bu eğitimin yanlış verilmesi gelir. Bazen ebeveynler çocuğumuz hayatı öğrensin, kolaya alışmasın diye düşünerek gereksiz bir katılık sergileyebilirler. "Biz çok zor şartlar altında yaşadık, sen de az ile yetinmeyi öğren" diyerek çocuğa yaşıtlarının sahip olduğu bazı olanakları sağlamamak çocuğa haksızlık etmek olacaktır. Eğer bir konuda bir çocuğa kısıtlama getirilecek veya istekli olduğu şey alınmayacaksa bunun makul bir sebebi olmalıdır. Çocuğa bu durum onun anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır. Beklenilmesi gerekecekse bu sürenin ne kadar olduğu da çocuğa söylenmeli, gerçekleştirilemeyecek vaatler verilmemelidir. Aksi takdirde çocukta güvensizlik duyguları ortaya çıkacak ve çocukta ebeveynlere karşı öfke oluşmasına sebep olacaktır. Bu da ebeveyn çocuk ilişkisini olumsuz etkileyecektir. Çocuğuna "hayır" kelimesinin anlamını öğretemediğinden yakınan birçok kişinin temel sorunlarından biri de tutarsız söylem ve davranışlarda bulunmalarıdır. Bir gün evet dediğine yarın hayır diyen bir anne babanın çocuğu da ikilemler arasında kalır. Tutturmalar baş gösterir.

KAYNAK: http://www.moralhaber.net/

Bunu bir ara Duru'da -bebek olmasına rağmen- yaşadığım için buraya koymak istedim. Etrafında ne kadar çok eğleneceği şey olsa da hiçbir şeyden mutlu olmuyodu ve maalesef o an annelik içgüdüsüyle hareket ettiğim için sürekli "bebeğimi nasıl mutlu ederim" çabası vardı; fakat bunun sonradan ne kadar yanlış olduğunu Duru'nun memnuniyetsiz tavırlarından sonra fark ettim ve önlemimi alarak elindekilerle de mutlu olabilmeyi öğrenmesi gerektiğini anladı. Daha bebekken bile çocuklarda bu tarz durumlar ortaya çıkabiliyosa ki -bizzat yaşadığım için biliyorum- onların tatminsiz, mutsuz bireyler olmasını da engellemek yine bizim elimizde.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...