Daisypath Happy Birthday tickers

1 Nisan 2011 Cuma

Uzun bir ara

Duru'yla yaşadıklarımız ayrı bir hikaye olmasına rağmen bir türlü oturup da bu yaşanılanları bloğa aktaramamak gibi bir sorun yaşıyorum. Ya yorulup erkenden yatıyorum ya da okulla ilgili mevzularla ilgileniyorum ya da kendimce bahaneler üretiyorum sanırım.
An geliyor cimbit saçlarını bağlatıp şeker kız candy oluyosun ve şirinliğin bir o kadar artıyor, an geliyor ne saçına ne de giysilerine laf söyletmeyip kafana göre takılmaya çalışıyorsun.Biz de anlamıyoruz bu ruh hallerini, 2 yaş sendromu deyip geçiyoruz;ama bazen beni çileden çıkartmadığın zamanlarda olmuyor değil. Şimdilerde resimli bluz modası çıkardın, bluzunun üstünde mutlaka resimler olacak yoksa yok, giymemek için savaş çıkarıyosun. Sabahın bir vaktinde çıt çıtlı atletinle dışarıya çıkıp asla "ben üşüdüm" demiyorsun inadından.(sırf resimsiz bluz giymemek için bütün bunlar) Geçenlerde Seda teyzenin bize geldiği bir gün yaptın yapacağını.Üsütnde turuncu baskılı bir bluz, altında mor, cepli bir pantolon, bunların üstüne de pembe bir elbise giymek istedin ve giydin. Bu görüntüye Sedoş tabbiki çıldırdı, "bu ne ben bununla asla okula gitmem" diyerek sana binbir dil dökme ve yoğun bir telkin sonrasında üstündekilere biraz çeki düzen verdi. Sonra da verdi bana lafı "çocuğun neden bu kadar zevksiz olduğu belli" diye. "çocukların bu dönemde estetik bakış açısı gelişmemiştir, o yüzden kendi kararlarını kendilerinin vermesi açısından giyimine fazla karışmadığımızı, toplum ne der düşüncesini Duru doğduktan sonra bıraktığımızı..." diyerek anlatmama rağmen dinlemedi beni Okul Öncesi Öğretmenim Sedoşum. Bunu da tüm okulda anlattı şeker arkadaşım, hadi bakalım seninde bebeğin olsun görürüz şekerim :))) (32 aylıksın)

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...